Erkek Kısırlığı (İnfertilite)

Erkeklerde kısırlığın nedeni, sperm üretimine veya spermin dışarı verilmesine ait sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bir erkeğin eşini hamile bırakabilmesi içinse öncelikle:

  • Sağlıklı sperm üretmesi gerekir.
  • Testiste üretilen sperm meniye taşınmalı ve başarılı bir şekilde penisin dışına boşaltılabilmelidir.
  • Menide partnerinizin yumurtasını döllemeye yetecek kadar sperm olmalıdır.
  • Sperm hücreleriniz düzgün hareket kabiliyetine ve şekle sahip olmalıdır.

Mesela evli bir erkekte kadın yaşı 35'in altındaysa ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik oluşmamışsa, o zaman ilk etapta erkek hastada spermiyogram (Sperm) testine ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü spermiogram testi, gerekli tedaviye başlanması için yol gösterici bir rol oynuyor. Bu testi yaptığımızda ise 3 temel parametreye dikkat ediyoruz. Bunlar sperm sayısı, sperm hareketleri ve spermin şekli. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) son verilerine göre sperm sayısı mililitrede en az 15 milyon olması gerekiyor. Burada biz sperm hareketlerini A, B, C ve D olmak üzere 4 grupta değerlendiriyoruz.

  • A: Spermlerin çok hızlı hareket etmeleri
  • B: Daha yavaş hareket etmeleri
  • C: Yerinde hareket etmeleri
  • D: Hareketsiz kalmaları

Son çalışmalara göre Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), A+B+C'nin yüzde 40'ın üzerinde olmasını öngörüyor. 3'üncü parametre ise morfoloji. Yani şekil bozukluğunda kaliteli spermlerin miktarını bilmemiz tedavi için önemli bir aşama oluşturuyor. Şekle baktığımız zaman Kruger Morfolojik Analiz kriterlerine göre en az 100 spermden 4'ünün tamamıyla normal şekle sahip olması gerekiyor. Morfolojiye çok önem veriyoruz. Çünkü spermdeki DNA hasarını ve döllenip döllenmeyeceğini bilgisini bize verebiliyor.

  • 1 yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen çocuk sahibi olamamak.
  • İktidarsızlık, erken boşalma ve boşalmada güçlük çekmek gibi cinsel fonksiyon bozuklukları.
  • Testis bölgesinde şişme, ağrı ve yumru olması.
  • Hormonal bozukluğu olduğunun göstergelerinden biri olan vücut kıllarında azalma görülmesi.
  • Düşük sperm sayısına sahip olmak da kısırlığın ana nedenleri arasındadır.
Banner-aside
  • Tümörler: Her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan kanser ile birlikte iyi huylu tümörlerde erkek üreme organlarına veya hipofiz bezlerine etki edebilir. Tümörlere yönelik gerçekleştirilen cerrahi müdahaleler, radyoterapi ya da kemoterapi de erkek üremesini olumsuz etkileyerek, kısırlığa neden olur.
  • Varikosel: Testisteki toplar damarların şişmesi sonucu oluşan varikosel de erkek kısırlığına neden olan ve sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur.
  • Enfeksiyonlar: Testisi tamamen bozan en önemli nedenlerden biri de enfeksiyonlardır. Belsoğukluğu ve klamidya gibi prostat iltihabına neden olan cinsel yolla bulaşan hastalıkları bu kategoride sayabiliriz.
  • İnmemiş Testis: Doğumsal olarak da unutmamamız gereken konulardan bir tanesi de inmemiş testis vakalarıdır. Bu sağlık sorununu yaşayan erkeklerde üretkenliğin azalması durumuna çok sık rastlanmaktadır.
  • Azospermi: Menide hiç sperm olmaması durumudur. Erkekte spermin geçtiği kanalların tıkanıklığına bağlı olan ve olmayan olmak üzere iki grupta incelemesi yapılır.
  • Hormon Dengesizlikleri: Spermi oluşturacak gerekli hormonların az üretilmesi ya da hiç üretilememesi, erkek kısırlığına neden olabilir.
  • Kromozom Kusurları: Kalıtsal hastalıklar, erkek üreme organının gelişmesine engel olabilir. Klinefelter sendromu, kistik fibroz, Kallmann sendromu, Young sendromu ve Kartagener sendromu gibi hastalıklar üretkenliğe olumsuz etki edebilir.
  • Cinsel Fonksiyon Bozuklukları: Erkeklerde sertleşme problemleri, erken boşalma veya spermin dışarı yerine mesaneye doğru yönlenmesi gibi sorunlar, cinsel problemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
  • Bazı ilaçların kullanımı: Kemoterapi gibi kanser ilaçları, uzun süreli anabolik steroid kullanımı, bazı ülser ilaçları gibi daha birçok ilaç, sperm üretimini olumsuz etkileyerek, erkeklerde doğurganlığın azalmasına neden olabiliyor.

Erkeklerde kısırlığına neden olan hastalıklar nelerdir? Erkek kısırlığında ergenlik sonrası geçirilmiş kabakulak hastalığı, erken teşhis edilip, tedavi edilmiş ise herhangi bir kısırlık sorunu yaratmayabilir. Ancak ergenlik sonrası geçirilen ve testisleri tutan enfeksiyon ciddi sorunlara neden olabilir. Yine ergenlik sonrası geçirilen suçiçeği, kızamık, kızamıkçık gibi yüksek ateşli enfeksiyonlar, testiste değişik derecede sperm yapı bozukluğuna neden olabilir ve sperm kalitesini bozarak kısırlığa yol açabilir.

  • Tütün ve tütün ürünleri kullanımı: Sağlığımıza her türlü zararı veren sigara, erkeklerde sperm sayısını da olumsuz etkilemektedir. Yapılan araştırmalara göre sigara içen erkekler, içmeyenlere göre daha az sperm sayısına sahiptir. Sigara, ayrıca sperm DNA'sında hasara da neden olmaktadır.
  • Alkol tüketimi: Alkol tüketmek, testosteron seviyesinin azalmasına ve sperm üretiminin düşmesine neden olabilmektedir.
  • Duygusal stres: Çocuk sahibi olmaya çalışan çiftlerin en büyük düşmanlarından biri de strestir. Ancak yaşanan uzun süreli duygusal stres, maalesef ki sperm üretiminde gerekli olan hormonları olumsuz etkilemektedir.
  • Fazla kilo: Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi birçok kronik hastalığın ana nedenleri arasında yer alan fazla kilolu olmak yani obezite de hormon değişiklikleri yaparak, erkek doğurganlığını azaltabilmektedir. Bu nedenle fazla kilolu olan çiftlerin kısırlık ile ilgili bir tedaviye başlamadan önce mutlaka kilo vermeleri de gerekir.
  • Testis bölgesinin yüksek ısıya maruz kalması: Testis bölgesinin yüksek ısıya maruz kalması sperm üretimini bozabiliyor. Özellikle yüksek ısıya maruz kalacakları işlerde çalışan erkeklerde bu tarz bozukluklarla karşı karşıya kalınabiliyor. Ayrıca sık sık sıcak banyo yapmak ya da saunaları sıkça kullanmak da geçici olarak sperm sayınızı azaltabiliyor.

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve kalitesiz bir yaşam tarzının artık kısırlığa yol açan riskler arasında olduğunu biliyoruz. Özellikle beslenme tarzınızda ağırlıklı olarak yağlı yiyeceklerin tüketilmesi, trans yağ asitleri ve doymuş yağların tercih edilmesi, testisin yağ metabolizmasını olumsuz etkileyerek, kısırlığa zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Erkek kısırlığı üzerinde olumlu etkiler sağladığı bilinen besinlerin bazılarını ise şöyle sıralayabiliriz:

  • Soya fasulyesi ve dengeli miktarda kırmızı et
  • Süt ürünleri
  • Somon ve ringa balığı
  • Kümes hayvanları
  • En sağlıklı meyvelerden biri olan avokado
  • Brokoli ve karnabahar
  • Susam ve yer fıstığı gibi yağlı tohumlar

Erkek kısırlığında tedavi süreci ve yöntemleri kişinin infertilite nedenine ve menide sperm olup olmamasına göre değişiklik göstermektedir. Ancak önce yapılması gereken şey, kısırlığa neden olan ve altta yatan sorunun tedavi edilmesidir. Günümüzde erkeklerde kısırlık yani infertilite sorununda güncel tedaviler ise şu şekildedir:

  • Kısırlık ilaç tedavisi
  • Kısırlık iğne tedavisi
  • Kısırlık aşılama yöntemi
  • Yardımcı üreme teknikleri: Tüp bebek tedavisi olarak bilinen In-Vitro Fertilizasyon ( IVF), Intrasitoplazmik Sperm İnjeksiyonu (ICSI), Yüksek Mikroskobik Büyütmeyle Seçilmiş Sperm Mikroenjeksiyon (IMSI), kısırlık (infertilite) Ameliyatı olarak bilinen Mikro TESE yöntemleridir.
  • Doğal yolla tedaviler: Kısırlık tedavilerine destek olarak ya da altta bir sorun varsa çözüldükten sonra veya sebebi belli olmayan kısırlık ortaya çıktığı zamanlarda akupunktur, fitoterapi, ozon terapi, apiterapi gibi doğal yöntemler de kullanılabilmektedir.
Banner-aside

Geleneksel Çin tıbbının da bir parçası olan ve 5000 yıldır kullanılan akupunktur, belirli vücut bölgelerine ince iğnelerin batırılmasını içeren bir şifa tekniğidir. Erkek kısırlığında akupunktur tedavisine başlamadan önce ilk etapta çiftlerin neden çocuk sahibi olamadığının bilinmesi gerekir. Çünkü hangi aşamada akupunktur uygulamamız gerektiğini bilmek, başarıyı artırır. Erkek kısırlığına bağlı nedenler arasında ise spermin azlığı, spermin sayısının ve sperm hareketliliğinin az olması gibi durumlar yer almaktadır. Dolayısıyla yapılması gereken ilk şey, erkeğin neden sperminin azaldığının tespit edilmesidir. Örneğin erkekte sperm sayısının azalmasına ağır metaller, toksinler, sigara ya da daha önce geçirdiği hastalıklar neden olabiliyor. Bizler de eğer düzeltilemeyecek bir sorun ise daha ileri yöntemlere geçebiliyoruz. Ancak sorun düzeltilebilecek bir problem ise akupunktur ile birlikte üzerinde bilimsel çalışmalar yapılmış farklı protokolleri de hastalara uyguluyoruz. Eğer çiftlerde açıklanamayan kısırlık varsa tedavi olarak öncelikle akupunkturun uygulanmasını öneriyoruz. Akupunktur yöntemi, tüp bebek tedavisi gören çiftlerde de destek tedavi olarak etkili bir şekilde kullanılıyor. Özellikle çiftlerin yaşadığı kaygı ve stresi yok etme anlamında akupunktur, etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bazı hastalarda sadece akupunktur uygulaması yetmeyebiliyor. Böyle bir durumda ek doğal yöntemler de hastaya sunulmalı ve uygulanmalıdır.

Kısırlık tedavisi gören erkek hastalara bitkisel açıdan bir destek tedavi de uygulanabiliyor. Çünkü biliyoruz ki, erkek kısırlığı olduğunda bitkiler çok fazla kullanılıyor. Genelde hastalar, kulaktan dolma bilgilerle aktara giderek çeşit çeşit bitkiler deniyor. Ancak bilinçsiz bir şekilde tüketilen bu bitkisel ürünler, hastalara daha çok zarar verebiliyor. Onun içinde hastaların bitkisel tedaviler konusunda uzman bir hekim tarafından yönlendirilmeleri gerekiyor. Diğer önemli destek tedavilerden biri de apiterapi, yani arı ürünleriyle tedavidir. Propolis, polen, arı sütü ve bal kullanımıyla erkek kısırlığını gidermeye çalışıyoruz.

Kısırlık sorunu yaşayan erkek hastaların en çok merak ettiği konulardan biri de erkek kısırlığının tespitinde hangi testlerin kullanıldığıdır.

  • Spermiogram (Sperm) Testi: Sperm testi, meni içinde yer alan sağlıklı sperm hücresi miktarını ve kalitesini ölçmek için yapılan bir laboratuvar testidir.
  • Fruktoz ve Sitrat Oranları: Hareketli spermleri değerlendirdiğimiz Fruktoz ve Sitrat Oranları da önemlidir. Sperm hareketi kötü olan kişilerde bu oranların mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Çünkü tedavi bu oranların değerlendirilmesine göre planlanır.
  • Hipoozmotik Şişme Testleri: Bu test, bize spermin ne kadar detaylı olduğunu, ne kadar dölleyebileceğini, ne kadar hızlı ilerleyebileceğini gösterir.
  • Mitokondriyal Aktivite Testi: Spermlerin mitokondriyal aktivitesinin ölçüldüğü yani canlılığını, hareketliliğini ve yumurtanın yanına gitmesini değerlendirdiğimiz testlerdir.
  • Akrozom Sağlamlık Testi ve Penetrasyon Testi: Bu test yardımıyla spermin dölleme yeteneği ve yumurtayı delip içeriye girmesi değerlendirilir.
  • Sperm Ros Testi, DNA Hasar Testi ve Sperm Annexin 5 Testi: Bu testlerde özellikle spermin kendini öldürmeyi nasıl planladığı, embriyonun kalitesini nasıl etkilediği, embriyoda döllenme ihtimallerini nasıl olumlu etkilediğini değerlendirilir.
  • Nükleer Kromatin Yoğunluk Testi: Bu test, yumurtanın ve embriyonun kalitesini ciddi şekilde değerlendirmemize yardımcı olur.

Dr. Buğra Buyrukçu'ya Sorun

Biz Sizi Arayalım