Ozon Gazının özellikler
Ozon(O3), 3 atomlu bir molekül olup, O2 ninkimyasal bir kuzenidir. Ozon, 1840 yılında Avusturyalı kimyager Christian Schönbein tarafından keşfedildi. Oda sıcaklığında gaz halinde bulunur.Renksiz ve kendine has karakteristik bir kokusu vardır. Atmosferdeki O3’un % 90’nı Stratosfer %10’u ise Troposfer tabakasındadır. Atmosferde stratosfer tabakası içerisinde bulunan ozon, ultraviyole radyasyonunun etkisiyle bir taraftan oluşurken, öbür taraftan da yok edilmektedir. Bu işlem ultraviyole radyasyonun değişik frekanslarında meydana gelir.Ozon gazı canlılar için toksiktir. Antioksidan kapasiteleri çok düşük olduğundan akciğer ve gözler ozonun toksik etkisine en hassas organlardır. Ozona hassasiyet;gazın ortamdaki konsantrasyonu [ppm - part(s) per million], ortamdaki sıcaklık, nem (ozon nemli ortamda daha aktiftir) ve maruziyet süresine göre değişir.
Akciğere direkt maruziyette ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen ozon, atmosferdeki bir nevi radyasyon kalkanlığı yanında uzun süredir gıda ve sterilizasyon endüstrisinde ve veterinerlik alanlarında insanlığın hizmetindedir. Bu özellikleri nedeniyle 1935’te Justus von Liebig daha sonra Bocci tarafından Roma tanrısı Janus’a (Yüzleri ters yönlere bakan iki yüzlü Roma tanrısı) benzetilmiştir.
Tıbbi Ozon Gazı Bileşimi :
OZON TERAPİ ; Tıbbi Ozon gazı (%5 O3 - %95 O2) gazı kullanarak bazı hastalıkların tedavi edilmesidir. Tıpta kullanılan ozon özel jeneratörlerde saf oksijenin yüksek voltaj farkından geçmesi sonucu elde edilir.
OZON’U ÇÖZEBİLECEĞİMİZ TIBBİ AMAÇLI SIVILAR
- Plazma (Venöz-Arteriyel)
- Serum Fizyolojik (%9 NaCl)
- Su
- Bitkisel Yağ (ideali Zeytinyağı)
O3, yukarıdaki sıvılarda diğer gazlar gibi Henry kanununa göre çözünür. Çözünmesi ısıya, basınca, PH ve iyon konsantrasyonuna bağlıdır. O3, vücuda veya herhangi bir ortama uygulandığı andan itibaren artık GAZ HALİNDE DEĞİLDİR, yani vücutta artık OZON GAZI YOKTUR.
SERBEST RADİKAL (SR) TEORİSİ
SR’ler, çeşitli patolojik süreçlerin gerek başlatıcısı, gerek ara basamaklarda işe karışabilen, gerekse sonucunda ortaya çıkabilen reaktif maddelerdir. Bunlar, organizmada aerobik solunum sırasındamitokondride ve fagositlerde solunum patlamasıgibi çeşitli fizyolojik durumlarda daoluşabilmektedir. Ozon, güçlü bir oksidasyon oluşturma yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, bakterisid, virusid ve fungusid olarak etki gösterir.
OZONOİD oluşumu :
O3, unstabilitesi nedeniyle, saniyeler içinde O3 molekülleri birbirleri yada diğer atom molekülleri ile reaksiyona girerek daha stabil olan O2 ve OX (OZONOID)moleküllerine dönüşür. OX (OZONOID) molekülleri ise ROS (Serbest oksijen türevleri) ve LOPs’lara (Lipid peroksidasyon Türevleri) dönüşür. Bunlarda hücreler üzerinde ozon gazının etki etmesini sağlar.
Etiketler: