Açıklanamayan Kısırlık

  • Erkeğin spermlerinin sayısının ve hareketliliğinin normalin alt sınırında olması
  • Spermin yumurtaya bağlanmasını önleyen yapısal bozukluğa sahip olması
  • Kadının yaşına bağlı yumurtalarda oluşan bozukluklar ve yumurta kalitesinin düşük olması
  • Yumurta ve spermin döllenmesi esnasında oluşan problemler
  • Embriyonun rahme tutunmasını engelleyen bozukluklar
Banner-aside

Çocuk sahibi olamayan ve kısırlık (infertilite) tanısı alan birçok hastada gözlemlediğim en büyük sorunun hemen tüp bebek tedavisine yönlendirilmeleri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı almış ya da sperm problemleri yaşayan hastalar, ilk olarak tüp bebeğe yönlendiriliyor ve erkek kısırlığının (infertilitesinin) tedavi edilmesine gerek duyulmuyor. Açıklanamayan kısırlığı (infertilitesi) olanlarda, başarısız tüp bebek denemesi yaşayanlarda ya da çok iyi embriyo transferi yapıldığı halde gebelik elde edilemeyen ve düşükleri olan hastalarda sperm değerlendirilmesi yapılması oldukça önem arz ediyor. Sperm tahlilinde daha detaylı araştırmalara girilmeden hastalar, yardımcı üreme yöntemlerine yönlendiriliyor. Hastalar, uzun bir süre tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemiyle çocuk sahibi olmaya çalışıyor. Hem açıklanamayan kısırlık (infertilite) hem de sperm problemlerinde erkek kısırlığı düzeltilmeye çalışıldığında ek bir yönteme bağlı kalmadan birçok hastada doğal yollarla gebelik sağlanabiliyor. Özellikle açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alan hastalarda başarısız olma düşüncesi stres ve kaygı bozukluğu yaratıyor. Stres ise tüm tedavilerin başarısını etkileyen önemli bir faktör. Stresle mücadele oldukça sık kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da onaylanan bir yöntem olan akupunktur, bu hastalarda yüz güldürücü sonuçlar alınmasında fayda sağlıyor. Kendi kliniğimde akupunktur sonrası doğal yolla gebe kalan hasta sayımızın bizleri de mutlu ettiğini söyleyebilirim.

Açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı almış almış hastalarda sperm analizinin çok iyi yapılması gerekmektedir. Çünkü açıklanamayan kısırlığın (infertilite) nedeni ayrıntılı yapılan sperm analiz değerlendirilmelerinde ortaya çıkma olasılığı bulunmaktadır. Sperm örneğinin değerlendirilmesinde tecrübe ve bilgi çok önemlidir. Çünkü sperm analizi basit bir laboratuvar testi değildir ve çok kapsamlı değerlendirilmesi gerekir. Gebeliğin oluşmasında da sadece sperm sayısı yeterli değildir. Bunun dışında spermin morfolojik yapısı ile hareketliliği de üretkenlik potansiyelini etkileyen önemli faktörlerdir. Sperm analizinin tecrübeli ve uzman bir kişi tarafından yapılması, çiftlerin boşuna zaman kaybetmelerini engellediği gibi gereksiz tedavileri uygulamalarının da önüne geçebilir.

Açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alan birçok çiftin kafasındaki en önemli sorulardan birisi de "Herhangi bir tedaviye başlamak için ne kadar süre beklemeliyim?" oluyor. Açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı almış hastaların tedavi için ne kadar beklemesi gerektiği doktor tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda belirleniyor. Mesela açıklanamayan infertilite (kısırlık) tedavisinde eğer anne adayının yaşı gençse, yumurtalık rezervi iyi durumdaysa, o zaman çiftlerden daha sağlıklı bir yaşam tarzına geçmeleri ve bu süreçte sigara-alkol tüketmemeleri, sağlıklı beslenmeleri, düzenli egzersiz yapmaları isteniyor. Çünkü sağlıklı bir yaşam tarzına geçmek, üreme sistemini de olumlu etkiliyor. Bu tarz değişimlerle açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alan çiftlerin neredeyse yarısı, düzenli cinsel ilişkiye devam ederek, bebek sahibi olabiliyor. Ancak çiftlerde tüm bu yaşam tarzı değişimlerine rağmen 6 ay ila 1 yıl içinde gebelik oluşmamışsa o zaman tedaviye başlamak gerekebiliyor. Anne adayının yaşının 35'in üstünde olduğu ve yumurta rezervinin iyi durumda olmadığı hastalarda ise zaman kaybetmeden doktorlarının önereceği tedavilere başlamak büyük önem taşıyor. Açıklanamayan kısırlık (infertilite) tedavilerinde genellikle hastalara tüp bebek tedavisi veya suni döllenme yöntemi öneriliyor. Ancak suni döllenme için kişide açıklanamayan kısırlık (infertilite) bulunması ve başka ciddi herhangi bir kısırlık (infertilite) sorununun bulunmaması gerekiyor. Kliniğimizde açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alan hastalarımızı bütüncül bir tedavi yaklaşımıyla iyileştirmeye çalışıyoruz. Eğer hastalarımızın medikal tedavilere de ihtiyacı varsa bu tedavileri almalarını sağlıyor ve bunun yanı sıra uyguladığımız doğal yöntemlerle de yüz güldürücü sonuçlar alabiliyoruz.

Açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alan çiftleri bekleyen diğer önemli bir sorun da strestir. Korunmasız ve düzenli ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çift, bir sorun olduğunu düşünerek, doktora başvurur. Ancak yapılan tetkikler ve muayene sonucunda herhangi bir sorun çıkamayınca ve açıklanamayan kısırlık (infertilite) tanısı alınca, çiftlerin zihinleri iyice karışır ve strese girme potansiyelleri artar. Zaten çocuk sahibi olma sürecinin uzaması, çiftleri strese sokan bir durum haline gelmiştir ve alınan tanıyla birlikte bu stres, daha da artar. Erkekler, genellikle stresle baş etmek için sorunu önemsizleştirmeye başlar. Ancak kadınların her ay siklus günü hesabı yapması, ilişki zamanlamasını ayarlamak için uğraşması ve adet kanamasının gecikmesini beklemesi çok daha ağır bir stresle karşı karşıya kalmalarına neden olur. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, stresin üreme sağlığı üzerinde çok fazla olumsuz etkisi vardır. Bu nedenle özellikle stres ile mücadelede başarılı sonuçlar veren akupunktur gibi doğal yöntemlere başvurmak, çocuk sahibi olma sürecinizde sizi fayda sağlayacaktır.

Kliniğimize birçok kez tüp bebek denemesi yapmış ve başarılı olamamış çok sayıda hasta geliyor. Başarısız sonuçlar da ailelerin moralini oldukça fazla bozuyor. Özellikle çiftlerin moralinin bozulacak şekilde konuşulması tedavide bizleri en çok yoran kısım olduğunu söyleyebilirim. Çocuk sahibi olamayan hastalardaki en önemli şey, bütünsel yaklaşımdır. Bu sorun, hiçbir zaman sadece sperm ve yumurta birleşmesi olarak değerlendirilmemelidir. Hastaların sağlığını toparlamak, vücutlarını psikolojik ve fizyolojik olarak sağlıklı hale getirmek anlamında desteklemek gerekiyor. Özellikle açıklanamayan kısırlık (infertilite) problemi yaşayan çiftlerimizin umudunu kaybetmemelerini, her zaman için doğal yolla gebe kalma şansları da olduğunu bilmelerini istiyorum.

Hastaların bütüncül bir yaklaşımla tedavi edilmesi başarılı oranını da artırıyor. Bizlere başvuran erkek hastalarımızı üroloji ve kadın hastalarımızı da kadın hastalıkları ve doğum uzmanınız değerlendiriyor. Biz de bütüncül bir yaklaşımla hastaların çalışma ortamlarını, beslenmelerini, yaşam tarzlarını ve eğer düzenli ilaç kullanıyorlarsa ilaçların etkilerine göre doğal yolla tedavi planlamalarımızı yapıyoruz. Hastalarımızın ihtiyaç duyduğu medikal tedavilerin yanında doğal yolla tedaviler uygulayarak, hastalarımızın çocuk sahibi olma hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Dr. Buğra Buyrukçu'ya Sorun

Biz Sizi Arayalım