Erkeklerde Sertleşememe (İktidarsızlık)
Erkeklerde sertleşememe, halk arasında “iktidarsızlık” olarak bilinir. Terminoloji de ki adı “erektil disfonksiyon” dur.
Cinsel uyarılma sırasında, penisin birleşmeye hazır hale gelecek kadar sertleşmesi ve bu sertleşmeye bağlı olarak hacimsel büyümesidir.
Penisin cinsel uyarılma sırasında sertleşmesi ve hacimsel büyüklüğe kavuşmasına ise “ereksiyon” denir.
Penisin sertleşememesinden önce, sertleşmenin anatomik yapısını bilmekte fayda vardır.
Penisin içinde yer alan, birbirine paralel olarak uzanan Corpora Cavernosa adı verilen iki kanal yer almaktadır. Cinsel uyarılma gerçekleştiği zaman penis kasları gevşeyerek kan akışının bu kanallara dolması sağlanır. Bu şekilde ereksiyon (sertleşme) sağlanmış olur. Penis içinde yer alan bu dolaşım basınç uyguladığından, dolaşım sabitlenir ve ereksiyonun sürmesi sağlanır.
Ereksiyonun gerçekleşmesi için, beyne iletilen erotik mesajlar, ten teması ve cinsel uyarımlar gerekmektedir.
Erkeklerde sertleşememe, halk arasında “iktidarsızlık” olarak bilinir. Terminoloji de ki adı “erektil disfonksiyon” dur.
Sertleşememe (iktidarsızlık) Nedir?
Cinsel birleşmenin gerçekleşmesi için, penisin yeterli sertliği sağlayamaması veya sertliği sürdürememeye “erektil disfonksiyon” denilmektedir. Erektil disfonksiyonda eşler arasında birleşme sağlanamadığı için cinsel tatmin gerçekleşemeyebilir.
Ülkemizde 40 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığı artmakla birlikte, hemen her erkeğin hayatının bir bölümünde bu sorunla karşılaşması olasıdır.
Sertleşememenin patolojik bir bulgu olabilmesi için sorunun altı ay süreyle tekrar etmesi ve bu sorunun tek eşli bir yaşamda gözlemleniyor olması gerekmektedir.
Sertleşememe Sorunu Neden Ortaya Çıkar?
Cinsel ilişki sırasında, penis-vajina birleşmesinin sağlanması için penisin yeterli sertliğe ulaşamamasına veya sertleşmeyi sürdürememe olarak tanımlanan “erektil disfonksiyon” veya “iktidarsızlık”, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır.
Sertleşememe sorununun neden ortaya çıktığını anlamamız için, durumu hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak ele almak gerekmektedir.
Sertleşme Sorunun Fiziksel Nedenleri Nelerdir?
Sertleşmeyi sürdürememenin yaygın nedeni fiziksel etkenlere bağlıdır.
Penisin, sertleşmesi için, penis içindeki yapının sağlıklı olarak işliyor olması gerekmektedir. Bu nedenle, sertleşme sorunu ile karşılaşıldığında atılacak ilk adım, fiziksel bir muayeneden geçmektir. Uzman ürolog tarafından yapılacak detaylı bir muayene sonucunda sorunun anatomik nedeni olup olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Bazı rahatsızlıklar, sertleşmeyi etkilemektedir. Şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları, prostat rahatsızlıkları, kolestrol, dolaşım ve damar rahatsızlıkları, depresyon ve bu hastalıklarla ilişkili olarak kullanılan ilaçlar, sertleşmeyi etkilemektedirler.
Bu gibi nedenlerle birlikte, yaş faktörü de göz önünde bulundurulmalıdır. Genel olarak 40 yaş üstü erkelerde daha sık gözlemlenen bir durum olabilmektedir.
Fiziksel etkenler gözden geçirildikten sonra, tüm bulgular normal ise sertleşme sorunu psikolojik olarak ele alınmalıdır.
Sertleşememenin (İktidarsızlık) Psikolojik Nedenleri Nelerdir?
Erektil disfonksiyon olarak adlandırılan, sertleşmeyi başlatamama veya sürdürememe semptomu fiziksel nedenlerle olabileceği gibi psikolojik nedenlerle de ortaya çıkabilmektedir.
Tüm cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi sertleşme sorununda da kişinin cinsel kimlik yaşının gelişmeye başladığı yıllarda edinilen ilk izlenimler, algılanan ilk mesajlar, cinselliğe bakış açısının kültürel etkileri, sertleşme ile ilgili sorunların alt yapısını oluşturabilmektedir. Bu etkenlerle birlikte ilişki dinamikleri, yani eşler arasındaki dengeler, sorunlarında ereksiyona etkisi olduğu bilinmektedir.
Erektil disfonksiyon (sertleşememe), sosyal değişikliklerden de etkilenebilmektedir. İş değişikliği, maddi kaygılar, yakın birinin ölümü, depresyon gibi etkenler, bu rahatsızlığın oluşmasına etken olabilmektedir.
Erektil Disfonksiyon Tedavisi
Bütün cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi erektil disfonksiyonda, psikolojik kökenli ise cinsel terapi desteğiyle tedavi edilebilmektedir. Hipnozdan önce hastaların detaylı bir ürolojik taramadan geçmesi faydalı olacaktır. Fiziksel herhangi bir bulgu olmadığı takdirde hipnoz, psikoterapi ve cinsel terapilerle süreç kolaylıkla atlatılabilir.
Erektil disfonksiyon tedavisinde öncelikli adım detaylı anamnez (öykü) alınmasıdır. Alınan detaylı anamnezle birlikte, problemin çıkış kaynağı tespit edilmekte ve izlenecek yol şekillenmektedir. Kişinin bu rahatsızlığı yaşamasındaki etkenlere göre içeriği şekillenen hipnoz ile süreç ortalama on- on iki seans arasında tamamlanmaktadır.